Spor yazarları Fenerbahçe – Beşiktaş derbisini değerlendirdi: ‘Vasat bir Anadolu takımı’

Beşiktaş, Fenerbahçe deplasmanından 2-1'lik mağlubiyet ile ayrıldı. Spor yazarları derbiyi değerlendirdi.

Spor yazarlarının yorumları şu şekilde:

Adnan Dinçer: "Belki İsmail Kartal’ın başını yiyecek derbi yarım saatte bitti. Musrati’nin 25. dakikada oyundan atılması dışında ceza alanı içinde topun elle kesilmesine seyirci kalan hakem, Beşiktaş’ın yediği golde de ofsayt kokusu olduğunu es geçti bence. Şimdi ben geçmişteki Beşiktaş adına “Nereden nereye” demek zorunda olmalıydım! İkinci yarı biraz kıpırdandı Beşiktaş ama doğrusu Serdar Topraktepe hocanın, Muçi’yi 60’lı dakikalarda neden oyundan aldığını, Muleka’ya bu kadar süre neden tahammül ettiğini, Semih’i niye forvette değil de kanatta oynattığını, Cenk’i de niçin yedek oturttuğunu anlayamadım! Ve maç sonu, Siyah-Beyazlı taraftarların, takımı çağırıp alkışlaması benim adıma ironik bir sahneydi!" (Cumhuriyet)

Gülengül Altınsay: "Siyah-Beyazlıların ender ataklarında da rakip kaleye gitmek çok zor. En az 40 metre koşmaları gerekiyor forvetlerin. 2. yarıya Beşiktaş ilk kornerini ve ilk pozisyonunu kazanarak başlıyor. Ama sonrasında yine aynı şeyler. Aslında F.Bahçe de öyle ahım şahım oynamıyor. Ne ki bu kadar savunmada beklerseniz golü engelleyemezsiniz. Skoru 2-0’a getiriyor Fener. Sonuçta Beşiktaş’ın 10 kişi kalması bu oyunun mazereti olamaz. Çünkü biz bu sahada Kartalın 10 kişiyle galibiyetlerine de şahit olmuştuk. Cenk’in tek golü ise birazcık o günleri hatırlatıyor ama Beşiktaş’ın 5.’liğe düşmesini engelleyemiyor." (Cumhuriyet)

''TAKIM ARKADAŞLARINI SATTI''

Uğur Meleke: "Beşiktaş bu noktaya bir günde gelmedi: 2 senedir verdiği yanlış kararların faturasını ödüyor. İki sene önce şampiyon hocası Sergen Yalçın’ı imza için bir buçuk ay bekleten, 2 milyon Euro’ya (alt ligde 17 maça çıkmış) Emrecan Uzunhan’ı, 1,5 milyona Kerem Atakan’ı transfer eden, Rıdvan Yılmaz, Serdar Saatçi gibi oyuncuları haraç mezat, Güven’i bedavaya gönderen Beşiktaş yönetiminin tuhaf kararlarıyla başladı bu süreç. O tuhaf yönetsel kararları bu sezonki yanlışlar izledi. Saiss anlamsız bir şekilde kaybedildi. Afrika Kupası senesinde ülkeleri kupa vizesi alan 8 Afrikalı’yla takım kuruldu. 4 stoperlik rotasyonun biri (Tayyip) uzun süreli sakatken, yanına 3 Afrikalı konuldu. Bir önceki yönetim ve teknik ekibin hatalar zinciri yeni yönetimle de sürdü." (Hürriyet)

Erman Toroğlu: ''Beşiktaşlı Al-Musrati kırmızı kartla atıldı. Hiçbir futbolcu bu şekilde atılmaz, atılmamalı. Eğer atılıyorsa siz bunun kişiliğini, şahsiyetini araştırmamışsınız demektir. Sen kamyonla para alıyorsun. Nerden bulacaksın bu paraları? Böyle atılıyorsan senin aldığın para helal değil. Senin aldığın para haram. Sen bu hareketinle tırnak içinde takımını satıyorsun. Böyle şahsiyetsiz, kişiliksiz futbolcuları alanlar da hatalı. Zaten Beşiktaş'ın son yıllardaki en büyük hatası bu. Bir sürü fosili takıma doldurdular. İsimler belli. Kimlerin bu hataları yaptığı da belli.'' (Sabah)

''VASAT BİR ANADOLU TAKIMI''

Ahmet Çakar: ''Beşiktaş için şunu söyleyelim; bu takımı bu hale getirenlere yazıklar olsun. Topa sahip olamayan, etkisiz kalan, vasat bir Anadolu takımı gibi oynadılar. Beşiktaş 25. dakikada Al Musrati'nin sorumsuzluğu yüzünden 10 kişi kalmıştı. Hem 10 kişi kalacaksın hem de futbol adına fazla bir şey ortaya koymayacaksın. Sonuç kaçınılmaz.'' (Sabah)

Gürcan Bilgiç: ''Devre bittiğinde 70'e 30 top Fenerbahçe'deydi. İkinci yarının ilk 15'inde de tempo sürdü. Sonrasında Serdar Topraktepe'nin hamleleri geldi. Son saniyelere kadar beraberliğin peşinden ayrılmadı. İki "yaralı" takımın, iki taraflı çaresizliği, içinde dersler barındırıyor. Livakovic'in müthiş kurtarışı dönüm noktası elbette. Mert'in ilk yarıdaki tecrübesi de başka bir yerde. Ama eksik rakibin baskısına bu kadar teslim olup, çözüm üretememek, İsmail Kartal'ın da, O çok övdüğü oyuncularının da "ayıbı"…'' (Fotomaç)

''TRANSFERLER SINIFTA KALDI''

Ercan Güven: ''Şimdiye kadar çok daha kötü kadroları olmuştu ama hiç bu kadar ırgalanıp, karıştırılıp umutsuz hale getirilmemişti Beşiktaş takımı… Sezon itibarıyla ayrı hocayla çıkmadığı derbi yoktu mesela. Bitkindi. Bezgindi. Beşiktaş’ın “pahalı ve faydasız” transferlerinden El Musrati’nın kırmızı kartı Beşiktaş’taki kaosun kapağıydı!.. Belki de Beşiktaş futboluna en büyük katkısını böyle yaptı “büyük transfer”! On kişi direnme arzusu geçmişi hatırlatacak, Beşiktaş’ı motive edecekti ilerleyen dakikalarda. Yenildi ama ezilmedi Beşiktaş. Kazandı ama ne işe yarayacağını bilemiyor Fenerbahçe. Dramatik bir derbiydi.'' (Milliyet)

Ali Gültiken: ''Neresinden tutsanız tel tel dökülen, her tarafı elimizde kalabilecek bir Beşiktaş'ı F.Bahçe bu şekilde yakalamışken affetmedi. Oyunun iki bölümü var. Musrati'nin atıldığı bölüme kadar olan ilk 25 dakika ve eksik kalan Beşiktaş'ın oynadığı maçın geri kalanı. Oyun olarak ikisi arasında bir fark var mı? Diye baktığımızda onu da göremiyoruz. Beşiktaş'ta takıma katkı yapması için devre arası transfer edilen Worrall, Musrati ve Muçi gibi oyuncular da üst seviye bir maç için sınıfta kaldılar.'' (Sabah)

''BEŞİKTAŞ'IN KABUS FİLMİ''

İlker Yağcıoğlu: ''Maçın kırılma noktası Al-Musrati'nin atılması oldu. Zaten çok etkisiz oynayan ve Fenerbahçe kalesine gitmekte zorlanan Siyah-Beyazlılar, bu kartın ardından oyuna ortak olma şansını da kaçırdı. Maç çok yüksek bir tempoda oynanmadı. Fenerbahçe, İrfan Can'ın ayağından bulduğu güzel golle de maçı güle oynaya kazandı. Derbiler her zaman kendi kahramanlarını çıkartır. Fenerbahçe'de Batshuayi ve İrfan Can öne çıkan isimler oldu. Beşiktaş açıkçası 11'e 11'ken dahi Kadıköy'den puan alacakmış gibi değildi.'' (Takvim)

Attila Gökçe: ''Serdar Topraktepe’ye sorulacak bir soru var: Hoca, Cenk Tosun’u oyuna sokmak için 78’e kadar beklemenin ne anlamı var? Koca maçı çevirebilecek fırsatı harcamadın mı? Beşiktaş’ın dünkü kötü performansı, aslında tek maçlık bir çöküş değil. Bir daha asla yaşanmaması gereken, 6 antrenörlü, iki başkanlı, yenilgiler ve sakatlıklarla dolu bir kabus filmiydi. Neyse.. Türkiye Kupası var, en azından. Kazanırlarsa herkesi kurtaracaklar!'' (Milliyet)

Engin Verel: ''Musrati yetişti Fenerbahçe'nin imdadına. Hiç gereği yokken rakibinin bileğine basıp, VAR uyarısıyla atıldı. Yeni transfer olduğunda, "Başarı istiyorsanız, para harcayacaksınız" tavsiyesi yapan Musrati'nin Beşiktaş'a bu sezon ne kadar katkı verdiği hepinizin takdiri. Başarının her zaman para harcayarak mümkün olamadığı en önemli örnekler de futbol sahalarında yaşanır.'' (Akşam)

Oktay Derelioğlu: ''Farka gidecek daha aktif oynayacak bir takım bekleniyordu ama öyle olmadı. Maçı kopartamayan Fenerbahçe Beşiktaş'tan daha kötü futbol oynadı. Muleka'nın kafası gol olsa dengeler değişebilirdi. Son dakikalarda anlamsız bir şekilde geriye çekilen ve oyunu Beşiktaş'a bırakan Fenerbahçe bu hatasını yediği golle ödedi. Fakat 90 dakika sonunda kazanmasını bilip şampiyonluk yarışına tutundu. Beşiktaş için ise kayıp geçen sezonda tek hedef kupa ve ligi ilk 4'te bitirmek olacaktır.'' (Takvim)

Bilal Meşe: ''Böylesi derbilerin skorunu önceden kestirmek çok zordur, biliyoruz. Ne var ki; Beşiktaş artık görünen köydür, kılavuza gerek yok! Ümraniye’de özgüven yerlerde. Sakatı, cezalısı, formsuzu o kadar çok ki, Serdar Topraktepe kendi yağıyla kavruluyor! Derbinin özeti; kadrosu güçlü olan kazandı. Yoklarla ligi tamamlamaya çalışan Beşiktaş ise ikinci yarıda ortaya koyduğu mücadele ile göz doldururken, Al Musrati’nin kulaklarını çınlatmak da bize kaldı!'' (Milliyet)

''HAYAL KIRIKLIĞI MUSRATİ"

Rıdvan Dilmen: "Serdar Topraktepe çok iyi bir antrenör. Mesela bir oyuncusu var, Muleka. Batshuayi'nin bir başkası, onun kadar yetenekli değil tabii. Aboubakar yok, bir oyuncu var koşuyor, yıpratıyor. Mücadeleye göre veriyor formayı Serdar Topraktepe." (TV 8.5)

Mehmet Özdilek: "Beşiktaş'ta hayal kırıklığı çok net Musrati. Genel hatlarıyla takım yapabileceğini yaptı. Semih'i beğendim. Sol tarafta oynamasına rağmen İrfan ve Osayi ile çok mücadele içine girdi. Genel hatlarıyla Beşiktaş özellikle ikinci yarıda birbirine yakın oynayan oyuncu grubuyla daha çok oyun içinde oldu." (TRT Spor)