Beşparmak Dağları’nda bulunan arkeolojik ve doğal kalıntılar yok oluyor: Tarihe tahribat

Bölgeye giden “kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu” yöneticisi arkeolog Nezih Başgelen, EKODOSD Derneği’nden Bahattin Sürücü, Latmos Platformu’ndan Dr. Varol Aydın, SİT alanından müzeden ve orman bölgeden izin almadan geçen bir iş makinesinin sabahtan beri sahada kayaları parçaladığını öğrendiklerini vurguladı. Başgelen, “Hemen Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ulaştık ve Aydın Müze Müdürlüğü’nün inceleme için sahaya gelmelerini arz ettik. Pazar günü Aydın Arkeoloji Müzesi ve Aydın Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’ndan gelen yetkililerle birlikte iş makinesinin altüst ettiği alan incelendi, Çevre Müdürlüğü’nün, Müze Müdürlüğü’nün ve Kültür Varlıkları Kurulu’nun izni olmadan ormandan ve arkeolojik SİT alanından geçerek sahada tahribata yol açan iş makinesi görüldü, aynı zamanda sahada çok sayıda patlayıcı malzeme parçaları saptandı ve jandarma yetkilileri aracılığıyla bunlar tutanak altına alındı” diyor.

Başgelen, ayrıca maden sahasındaki gelişmelerden sonra Latmos’u korumak isteyen Latmos Dostları olarak Çörlen asar yanında buluşarak Didim’den gelen Akbük Çevre Derneği üyeleri, Kuşadası’ndan gelen EKODOSD üyeleri ve Latmos Platformu üyeleri olarak sahaya gelebilen çevre köylülerle görüştüklerini belirtti.

İLGİLİ KURUMLARA BAŞVURU

Aydın Valiliği’ne ve ilgili diğer devlet birimlerine bu konuda ayrıntılı dilekçeler sunduklarının altını çizen Başgelen, “Latmos (Beşparmak Dağları) bölgesinin koruma statüsüne kavuşturulması konusundaki bu çalışmaların valiliğe bağlı çevre, şehircilik ve iklim değişikliği il müdürlüğü (tabiat varlıklarını koruma şube müdürlüğü) tarafından yürütülmekte olduğunu biliyoruz. Bu bölgenin ‘nitelikli doğal koruma Alanı’ olarak koruma altına alınması konusundaki çalışmalarında son aşamaya gelindiği ve çok yakında Denizli Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonu’na sunulacağı, koruma altına alınması planlanan bu alan sınırları içerisinde maden şirketi tarafından kırıcı ve delici aparatlı kepçe ile madencilik çalışmalarına başlanmış. İki günlük çalışmayla bile bu alanda zemin topografyasında ve doğal yapısında değişiklikler yaşanmasına neden oldu ve geri dönülmez tahribatlarla faaliyete başlandığını gördük. Yetkililer ve başvurduğumuz ilgili birimlerin bir an önce buna ‘Dur’ demeleri gerekiyor. Aksi takdirde Anadolu’nun benzersiz bir ‘dünya mirası’ göz göre göre yok olacak” diyor.

‘KAYA RESİMLERİ TAŞ OCAKLARINCA HOYRATÇA UN UFAK EDİLECEK!’

Gerekli koruma bölgeleri ve önlemleri oluşturulamazsa yakın bir gelecekte bu benzersiz kaya resimleri taş ocaklarınca hoyratça un ufak edilecek diyen Başgelen, “Halen Beşparmak Dağları’nın kuzeyinde ve çevresindeki faaliyette olan taş ocakları ülkemizin bu benzersiz peyzajını altüst etmeye başlamıştır. Asıl vahim olan içinde oldukça önemli kaya resimlerinin bulunduğu Bafa Gölü’nün doğu ve kuzeydoğusunda yeni maden ocağı ruhsatının verilmesi ve faaliyet geçmesi nedeniyle hektarlarca alandaki benzersiz tarihi ve doğal-jeolojik değerlerin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalması. Bu engellenemezse ülkemizin eşsiz bir yöresi benzersiz değerleriyle birlikte bir daha geri gelmemecesine zarar görecek” diyor.

GÖBEKLİTEPE, ÇATALHÖYÜK BULGULARI KADAR ÖNEMLİ!

Dr. Anneliese PeschlowBindokat’ın 1990’ların başında bölgede başlattığı yüzey araştırmalarında Beşparmak Dağları’nın çeşitli kesimlerinde bugüne kadar binlerce prehistorik kaya resmi bulunuyor. MÖ 6000 Bin – MÖ 5000 ilk yarısına tarihlenen bu kaya resimleri Yakındoğu arkeolojisinin son dönemdeki en büyük keşiflerinden birisi. En az Göbeklitepe, Çatalhöyük bulguları kadar önemli olan bu kaya resimlerinde aile, erkekkadın ilişkisi, anne ve çocuk betimlerinin çoğunluğu dikkat çekiyor.

Latmos, Anadolu’nun kutsal dağlarından birisi. 1400 metreye ulaşan Tekerlekdağ zirvesi çok eski zamanlarda bir bereket kültür merkezi. Kaya resimlerinin buluntu yerleri dağ zirvesi etrafına dağılmış ve dolayısıyla oradaki bereket kültüyle bir ilişkisi bulunmakta. Latmos’taki arkeolojik bulgular ve kalıntılar Neolitik Dönem’den Osmanlı Dönemi’ne dek uzanıyor.

Mitolojide Ay Tanrıçası Selene’nin sevgilisi Endymion’un da sonsuz uykusuna daldığına inanılan Beşparmak (Latmos) Dağları’nda resimlerin yapıldığı yerler çoğunlukla doğal oluşum veya aşınma sonucu oluşan kayaların iç yüzeylerinde bulunuyor.